Şablon: Eğlence ve Komedi İçerik Örnekleri

Örnek içerik 1: 

Bilgisayar Bağımlılığı? İle Eğlenceli Bir Yolculuğa Çıkmaya Var Mısınız?

Merhaba sevgili okuyucular, hoş geldiniz bu minik ama devasa dünyanın daha büyüleyici o kadar da tehlikeli bir başka yüzüne. Bugün sizlere Bilgisayar Bağımlılığı? konusunu ele alacağız. O da ne? Hemen gözlerinizi devirmeyin, bu sıkıcı bir eğitim videosu değil. Aksine, Bilgisayar Bağımlılığı? üzerine attığınız her kahkaha, bir köşede bekleyen utangaç bir virüse moral olacak. Öyleyse kapılarınıza dayanmış bu şakacı devin ayak izlerine biraz daha yakından bakalım.

Bu Bağımlılığın Adı Ne? Üzerine güneşten fazla bakmadığımız, sosyal medyada kemik kırıklığını modellemekten daha fazla tıkladığımız ve gerçekten 'çalıştığımızı' düşündüğümüz o sihirli kutunuza ne demek istersiniz? "Bilgisayar" mı? Hayır, hayır, bence "Hayal Kırıcı Hayat Kaçışı (HHK)" daha uygun. Neden mi? Çünkü bir bilgisayarın sizi nereye götürebileceği konusunda hiçbir fikriniz yok. Ohanzee kabilesinin ruhani alanından, kayıp Atlantis'in izlerine kadar gidebilirsiniz. İşin komik yanı, bu eğlenceli yolculukların sonunda sadece kesik parmaklar, kırmızı gözler ve bitmiş bir internet kotasıyla baş başa kalmanızdır. Kulağa harika geliyor, değil mi?

Önce Kendimizi Sorgulayalım Kendinizi düşünün. Günde kaç yerden bildirim alıyorsunuz? Kaç "bu linke tıkla, kahraman ol" başlığına karşı koyabiliyorsunuz? Bilgisayarınızın önünde yaşlı bir kurmay gibi oturup kendinizi tarihçi mi sanıyorsunuz? Gerçekten mi? Ya o fazla sevdiğiniz takma isim? "Xx_Ares_Destroyer" veya "Angel_Prince_of_Darkness"? Yani birisi bu isme cevap verince, gerçekten mi? Kendinizi bir yandan yaşlı bir bilge, bir yandan yenilmez bir kahraman sanarak, sanal dünyada miğferinizi batırıp duruyorsunuz. Harika iş, gerçekten!

Bilgisayar: İnsanlık Düşmanı mı, En Yakın "Dost"? Sizce bilgisayar gerçekten bir dost mu? Google'ın bize hep iyi şeyler mi söylediğini sanıyoruz? Peki, neden gece yarısında göz kapaklarımızı kaldırıp Twitter akışımızı yenileyerek "ana sayfada bir şey var mı?" diye kontrol ediyoruz? Cidden güzel dostluk. Radyasyonla gözlerimize doğru özenle dokunan bir dost. Bir de bu dostumuzun sağladığı uykusuzlukları, boyun ağrılarını, bel fıtığını düşünün! En yakın arkadaşınızın size bu kadar “iyilik” yaptığı başka bir dünya var mı?

Oyunların Gizemi ve Ekran Arkası Adaletsizlikler Artık bilgisayarda oyun oynama alışkanlığımızı inkar etmeyeceğiz değil mi? O asla bitmeyen maceralarda sabahlara kadar uykusuz kaldığımızı düşünün. "Off bu level zor, biraz daha..." derken sabahı bulmak. Şimdi itiraf edelim: Ne kadar büyüleyici bir yolculuk, değil mi? Ama asla kazanamayacağımız bir oyunda bu kadar zaman geçirmeyi başarıyoruz! Hadi şunu düşünün, o ekrandaki yapay zeka düşmanlarınızı yok ederken onlar, aslında size "n'asıl gidiyor, sona yaklaşıyor musun?" der gibi gülümsüyor olabilir mi? Evet, başardınız; bir otopilot tuzağı.

Bilgisayar Bağımlılığı Testi Peki tamam, bağımlı olmadığınızı iddia edebilirsiniz. Ayol biz size inandık! Ama hadi bir oyun oynayalım! Bu testte sorulara yüksek bir sesle cevap verin:

  1. Gününüzü açarken ilk iş bilgisayarınızı mı açarsınız?
  2. Kendi alanınızdaki insanlarla yüz yüze görüşmek yerine, sanal ortamda zaman geçirmeyi tercih eder misiniz?
  3. Bir işin ortasında ekrana saatlerce bakakalır mısınız?
  4. Bilgisayar başında uzun süre geçirdiğinizde vücudunuzda bir rahatsızlık fark eder misiniz? (Bu soruya hayır deyince kendinizi kandırıyorsunuz.)

Eğer bu sorulardan herhangi birine evet cevabı verdiyseniz, tebrikler! Siz de Bilgisayar Bağımlılığı? açmazı içinde olan sevimli denizkızlarından biri olabilirsiniz.

Sonuçta Ne Yapmalıyız? Elbette, bilgisayarın peşini asla bırakamayacağız ama ilişkimizi biraz daha "bağımlılık derecesini" kontrol ederek yaşamaya devam edebiliriz. Çözüm, kendimize biraz zaman ayırmak, o göz alıcı dünyaların en azından bir kısmında gerçek yaşamda da dolaşmak olmalı. Kim bilir, belki de bir gün, bilgisayar bağımlılığına çok da ihtiyaç duymadan da harikalar yaratabilirsiniz. Hemle, "offline" olmak da oldukça havalı bir şey olabilir!

Sonuç olarak, bilgisayar bağımlılığı başlı başına ironik ve trajikomik bir konu. Ancak, teknoloji kölesi olmadan da tadını çıkarmanın yolları var. O yüzden, bu bağımlılığın esiri olmayarak, hep beraber kahkaha dolu günlere selam çakalım! Ne dersiniz?

 

 

Örnek içerik 2: 

 

Bir gün internette dolaşıyordum ve karşıma o efsanevi soru çıktı: "Türkiye'nin en komik insanı kim?" Gözlerim parladı birden, çünkü nihayet herkesin cevabını beklediği o büyük soruyu bulmuş gibiydim. Pekala, şapkamı takıp gözlüğümü düzelttim ve maceraya atılmak için hazır olduğumu hissettim. Hazır mısınız? İçeriği başlatıyoruz!

Öncelikle, Türkiye'nin en komik insanını seçmek, dünyanın en karmaşık matematik sorununu çözmekten daha zor. Çünkü biz Türklerin mizah anlayışı kedi videolarından hokkabaza, stand-up gösterilerinden düşük bütçeli yaz dizilerine kadar uzanıyor. Bu yüzden Türkiye'nin en komik insanını bulmak, gerçekten kümülatif bir çaba gerektiriyor.

Komediyi tanımlamaya çalışmak, rüzgarın yönünü anlamaya çalışmak gibidir: Tam olarak yakalayamazsınız ama hissedersiniz. Geçmişten günümüze, Zeki Alasya'dan Cem Yılmaz'a, Şahan Gökbakar'dan Ata Demirer'e kadar geniş bir yelpazede değerlendirilebilir bu konu. Haydi hepsine bir göz atalım!

Cem Yılmaz: Uzaydan Gelen Gelen Adam

Çoğunluğa sorarsanız, Türkiye'nin en komik insanı kimdir diye, kulağınıza yakından fısıldacaklar: "Tabii ki Cem Yılmaz!" Adam uzaylı mı ne, biri bana bunun resmî evrağını göstersin. Adam sahneye çıktığında karizmatik bakışlar atarak "Dünyayı sadece ben güldürebilirim" diyor gibi. Şovlarına yer bulmak, İstanbul Boğazı'nda bedava villa almak kadar zor. Şimdi düşünüyorum da, Cem Yılmaz milletin gülmek uğruna organ mafyasına bile başvurmasına sebep olabilir. Bu yüzdendir ki kendisi bu listede sağlam bir yer buluyor.

Şahan Gökbakar: Geyik Muhabbetinin Piri

Toplumda öyle bir arketip vardır ki onu tanıdığınıza Şahan Gökbakar'dan başka şüphe duymayız. Recep İvedik karakteri halkın nabzını sert şekilde tutmasıyla bilinen, aslında her an gözümüzün önünde olan o kaba saba ama sevimli adamın birebir yansımasıdır. Bazen kıyıda köşede unutulmuş bir köyde, bazen de mahallenin futbol sahasının yanında karşılaşabilirsiniz. Şahan, Türk mizahının irfanına dair o kadar iyi bir analiz yapmış ki, benzerlikten korkmuyor değilim.

Ata Demirer: Çok Sesli Şovmen

Ata Demirer demek, her yaştan, her kesimden insan demektir. Kendisinin her sahnede ayrı pozisyona girerek anlattığı hikâyeler var ya, aman diyeyim! Adam bir dönemin İbrahim Tatlıses'i, birazdan Cem Karaca'sı, sonra zınk diye Bülent Ersoy'u... Birazdan baktınız, İzmir Marşı'yla arzı endam etmiş, seyircinin ruhunu okşuyor. Ata Demirer’i bir önceki performansında tanıyan yok. Kendisini 10 parmak 10 marifet, konserve açacağı gibi hepsine yetiyor maşallah.

Beyazıt Öztürk: Talk-Show’un Kralı

“Kimin programı” dediklerinde, akıllara ilk gelen isim tabii ki Beyazıt Öztürk. Beyaz Show sayesinde on binlerce kişi geceleri gülmekten karnını tuta tuta uyuyakalmıştır. Kendisinin o kendine has stili ve konuklarıyla yaptığı harika skeçleri vardı ki, bir dönem herkes okullarda onun şovlarını tartışır oldu. Bir ara programın bitmesi, milleti yas tutacak kadar üzmüştü. Beyazıt, halkın kalbinde bambaşka bir yere sahiptir, ve bileğimizi kesmeye gerek yok, bu kesin bilgi!

BKM Mutfak: Mizahın Seri Üretim Merkezi

Türkiye'nin en komik insanı tek bir kişi değil, topluluksa? İşte o zaman BKM Mutfak ekibiyle tanıştırmak lazım. Yılmaz Erdoğan'ın sihirli dokunuşuyla hayat bulan bu ekip, öyle ince nüktelerle güldürür ki "Bu nasıl bir zekâ?" demekten kendinizi alamazsınız. Özellikte Özgür Ozan ve Ersin Korkut'un kendi komikliklerini sahneye taşıması, "Bu iş kesin kolektif bir iş" dedirtiyor. Bu durumda Türkiye'nin en komik insanı bir kişi değil, bir kara deliğin içindeki komedi noktasıdır.

Sonuç: Sibiryadan Gelen Soğuk Mizah

Tam sonuç olarak bir insanın adını vermek, neredeyse imkânsız ve eksik olurdu. Biz de dedik ki, Türkiye'de herkes en komik insandır. İkna edici mi? Hayır. Ama haklıyım. Çünkü her birimiz kendi mizah köşemizde farklı bir yaratıcılık sergiliyoruz. Bazen ailede "Canan teyze var ya, o tiplemelere taş çıkartır!" diyen birimiz var, bazen kafede oturmuş belki hayatında hiç sahneye çıkmamış birisi inanılmaz bir espri patlatıyor. O zaman diyoruz ki, "Türkiye'nin en komik insanı kim?" sorusunun cevabı bizleriz, her birimiz kendi çapında.

Eğer konuya daha bilimsel yaklaşmak isterseniz işte kural: Türkiye'de komiklik öznel bir kavramdır ve her bireyin kendine özgü komikliği vardır. Ve hayır, Einstein'ın bu konuyla ilgili düşünceleri elimizde yok. Yani konuyu burada bağlayarak, son noktayı koyuyoruz ve esprilerle dolu hayatınıza neşe katıyoruz. Türkiye'nin en komik insanı sizsiniz, çünkü bir bakıma hepimiz komiğiz!

Final notu olarak, "Hayat gülünç bir maceradır ve en komik karakter sensin!" demekte bir sakınca yok sanırım. Komiklik dolu günler dilerim!

Share on


You may also like